11 Kasım 2012 Pazar

Önsöz/Giriş - Başlarken

Yirmi Beşinci Lem’a

 
Hastalar Risalesi 

Yirmi Beş Devâdır



Yirmi Beş Devadır; (Hastalara bir merhem, bir teselli, manevi bir reçete, bir iyadetü’l-marîz (hastayı ziyaret etme) ve geçmiş olsun makamında yazılmıştır.)

 

İhtar ve İtizar

        Bu manevî reçete, bütün yazdıklarımızın fevkınde (üstünde) bir sür’atle (Haşiye); Bu risale dört buçuk saat zarfında te’lif edilmiştir) te’lif edildiği gibi; hem umuma muhalif olarak tashihata ve dikkate vakit bulmayarak, te’lifi gibi gayet sür’atle, ancak bir defa nazardan (yani gözden) geçirildi. Demek müsvedde-i evvel (ilk önce yazılan) hükmünde müşevveş (Karışık) kalmıştır. Kalbe fıtrî bir surette gelen hatıratı, san’atla ve dikkatle bozmamak için, yeniden tedkikata lüzum görmedik. Okuyan zâtlar, hususan hastalar bazı nâhoş hoşa gitmeyen ibarelerden veyahud ağır kelimelerden ve ifadelerden sıkılıp gücenmesinler, bana da dua etsinler.

         Şu lem’ada, nev-i beşerin on kısmından bir kısmını teşkil eden musibetzede (bela ve sıkıntıya uğrayan) ve hastalara hakikî bir teselli ve nafi (yararlı, kazançlı) bir merhem (ilaç) olabilecek Yirmi Beş Devayı icmalen (özetleyerek) beyan (açıklıyoruz) ediyoruz.



اَلَّذِينَ اِذَآ اَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوۤا اِنَّا ِللهِ وَاِنَّآ اِلَيْهِ رَاجِعُونَ 1

وَالَّذِى هُوَ يُطْعِمُنِى وَيَسْقِينِ وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ 2

 
 
ŞU LEM’ADA, nev-i beşerin on kısmından bir kısmını teşkil eden musibetzede ve hastalara hakikî bir teselli ve nâfi bir merhem olabilecek Yirmi Beş Devâicmâlen beyan ediyoruz.




Haşiye-1
Bu risale dört buçuk saat zarfında telif edilmiştir. Evet (Rüştü), Evet (Re’fet), Evet (Hüsrev); Evet (Said)

Dipnot-1
“O kimseler ki, başlarına bir musibet geldiğinde ‘Biz Allah’ın kullarıyız; dönüşümüz de ancak Onadır’ derler.” Bakara Sûresi, 2:156.

Dipnot-2
“Beni yediren ve içiren Odur. Hastalandığımda bana şifa veren de Odur.” Şuarâ Sûresi, 26:79-80.


 

Önsöz/Giriş - Başlarken

 

Önsöz

 
Efendim adım Celal Çelik, 1973 Konya Ereğli doğumlu, sonradan engelli olan Türkiye’mizdeki milyonlarca engellilerden birisiyim.
 
 


Efendim bu kitapta büyük islam alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin benim gibi engelli ve hastalara moral ve teselli veren Hastalar Risalesi isimli eserindeki 25 Deva’yı daha kolay anlaşılması için açıklamaya çalıştık.
 
Cenab-ı Allah, 2003’te fakire aşkını lütfetti hamdolsun. (ilahi aşk) İlerleyen sayfalarda kısaca hayat hikayem vardır. Hidayetim sonrası uzun yıllar internetten pek çok Risale-i Nur sohbetleri dinledim, sayısız dini kitaplar okudum.  
 
Yatalak olmama rağmen yıllardır, bu öğrendiğim bilgileri çevreme aktarmak için çabalıyorum. Böylece insanlara faydalı olduğumu düşünerek mutlu oluyorum. Sevgili dostum ilahiyatçı Efkan Vural hocamın teşvikleriyle 2012’de internette bir blog sayfası açtım. Dörtyüzelli’den fazla köşe yazısı yayınlayarak kalbinde sevgi merhamet olup gerçeği arayanlara Allah’ın izniyle ışık olmaya çalıştım elhamdülillah.
 
Google’a ‘celalin penceresinden’ yazdığınızda ilk çıkan sonuç blog sayfamdır.
 
Aynı niyetle yaşadıklarımdan dersler çıkarmaları, yani insanlara faydalı olmak için bu yayınevinden bir de Mayıs 2017’de hayat öykümüzü hikayeleştirerek anlattığımız “İçimdeki Bitmeyen Özlem” isimli kitabımız basılmıştı.
 
Efendim şimdi ise, internet sayfamızda başladığımız Hastalar Risalesi’nin her bir Deva’sını açıklayan yazılarımızı ısrarlı tavsiyeler üzerine, kitaplaştırarak kalbi mahsun hastalara faydalı olmak istedik.
 
Bendeniz bir yazar değilim. Yatalak engelli garip bir Hakk Aşığıyım. Hastalar Risalesinin müellifi büyük islam alimi Bediüzzaman Said Nursi (1878 -1960) Hazretleridir. ‘Hazret’ ifadesi dini açıdan yüksek makamlarda olup saygı değer anlamındadır. ‘Sayın’ ifadesi gibi: Sayın genel müdür, Sayın Bakan, …
 
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Beşyüz’den fazla Kuran ayetini ve yüzlerce Hadisi Şerifi şerh ederek, yani derin manasını açıklayan bir Kur’an Tefsiri olan 6000 sayfalık Risale-i Nur Külliyatı’nı yazan büyük bir islam alimidir.
 
İnsan hasta olunca bir teselli arıyor. Bendeniz tedavisi olmayan ve sürekli ilerleyen Friedreich Ataksisi hastası yatalak bir engelliyim.  Bu eseri okuyunca eminim benim gibi sizde, iyiki hastayım deyip halinize çok şükredeceksiniz.
 
Kıymetli dostlarımız, Kitaptaki açıklamalar, yıllardır dinlediğimiz sohbetler ve okuduğumuz yazı ve kitaplardan özetlediklerimizdir. Yani fakirin yorumu çok azdır.
 
Hamdolsun 2006’da namaza başladıktan sonra hafızam çok güçlendi. Okuduğum bir yazıyı veya dinlediğim bir sohbeti belli bir süre kelime kelime hatırlıyorum. Ben de öğrendiğim bilgileri unutmadan yazıya aktarıyorum, sevdiklerime anlatıyorum.
 
Dini hakikatleri anlattığım birisi, bana sen alim misin nerden biliyorsun, demişti.
 
Ben de bu durumu üzülerek dostum ve komşum ilahiyatçı Efkan Vural hocama anlatmış ve artık kimseye anlatmak istemiyorum hocam, demiştim.
 
Efkan hocam, Hayır Celȃl anlatacaksın. Geçen akşam bir hadis-i şerif okuyunca sen aklıma geldin, dedi. Efendimiz SAV buyuruyor ki:
 
“Ahir zamanda ümmetimden bir kısım kimseler vardır, onlar alim değillerdir, fakat ilim taşırlar.”
 
Ve, Celȃl sen çok iyi bir ilim taşıyıcısısın, anlatmaya ve yazı yazmaya devam et, diye ekledi.
 
Aslında Hastalar Risalesi’nin dili diğer Risaleler gibi ağır değil, gayet rahat anlaşılıyor.
 
Yinede bazı Osmanlıca terimlerin anlamlarını parantez içine yazmak istedik. Bu kitaptaki tüm orjinal deva yazılarını ve terimlerin anlamlarını şu internet sitesinden aldık:    http://www.erisale.com/
 
Bu kitabı yazarken maddi manevi destekleri için babam İsa Çelik’e, annem Nuriye Çelik’e, kardeşim Faik Çelik’e, kardeşim Berrin Kızıklı’ya, yayıncım sevgili Fahrettin Yüksel beye ve dostlarım Efkan Vural hocama, Aydın Kaynarca beye, Hülya Keleş hanıma, Güngör Bağ hanıma ve tek tek isimlerini saymadığım dost, komşu ve akrabalarıma çok teşekkür ederim. ALLAH razı olsun.
 
4. bölümdeki 26 adet Deva yazılarının rahat anlaşılması için üç tür yazı kullandık. 
 
1 ) ORJİNAL DEVA YAZISI:                    Ey biçare hasta!                                   (Kalın)
 
2 ) PARANTEZ İÇİ ANLAMLAR:           Ey biçare (çaresiz) hasta!                    (eğik)
 
3 ) DEVALARIN AÇIKLAMALARI:     Bu Devada Bediüzzaman Hazretleri…     (Normal)
 
 
(NOT: Deva açıklamalarının içindeki bazı önemli cümleleri BÜYÜK HARFLE yazdık.)
 
 
 
 



 

Başlarken – Risale ile tanışmam                                                       

 
Ben Celal Çelik, 1973 Konya Ereğli doğumlu bir anadolu çocuğuyum.
 
Lise çağlarımda ben de her insan gibi gençliğimin en verimli yıllarını geçiriyordum. Fakat bir süre sonra sebebini henüz bilmediğim bir durum yaşıyor, yürürken zaman zaman dengemi kaybediyordum. 1993’te dengesiz yürümeme sebep olan ismini bile yeni duyduğum bir hastalık olan  Friedreich Ataksisi (FA)  teşhisi konmuştu. Neye uğradığımı anlayamamış ve çok şaşırmıştım.
 
Kendinizi bir anlık benim yerime koyun, yani empati yapın. Normal bir gençsiniz, herkes gibi istediğiniz her şeyi yapıyor, gezip dolaşıyorsunuz. Aniden sebebini bilmediğiniz ve sürekli ilerleyen bir hastalığınız var. Kabullenmek çok zor değil mi? Hele hastalığım ilerleyince 1998’de tekerlekli sandalyeyi kabullenmek çok daha zor olmuştu benim için.
 
Etrafımdaki insanların dikkatli bakışları zoruma gider, uzaydan gelmişim hissini verirdi bana. Hastaneye gittiğimizde tekerlekli sandalyedeyim diye öncelik verilmesine de üzülürdüm o zamanlar.
 
Oysaki her engelli gibi benim de tek istediğim sıradan, normal biri olmaktı. Allah bana hidayet bahşedene kadar günlerim hep sıkıntılı geçti. Kitapta ibretlerle dolu kısa öykümü bulabilirsiniz.
 
Yıl 2004, Rabbim Kuran meali okumaya başlamamla hidayet nasibetmiş, adeta günlerce çölde kalmış, susuzluktan yanmış, kavrulmuş insan misali internetten dinimi araştırmaya koyuldum. Araştırırken büyük islam âlimi Rahmetli Bediüzzaman Said Nursi’nin (1878-1960) Hastalar Risalesi’ni keşfettim. İsmi bile beni çok cezbetmişti.
 
Hastalar Risalesi, 6000 sayfalık Risale-i Nur Külliyatının içinde küçük bir kitapçıktır. Aslında, Risale-i Nur Külliyatındaki Lemalar isimli eserin, ‘Yirmibeşinci Lema’ isimli bölümüdür.
 
Hastalar Risalesi, yirmi altı adet Deva isimli kısa yazılardan oluşur. Bediüzzaman Hazretleri eserin önsözünde, hastalara bir geçmiş olsun ve manevi şifa olsun diye yazdığını ifade eder.
 
Aslında Bediüzzaman Hazretleri Hastalar Risalesi adlı eserinde, hastalığın nimet tarafı olan manevi meyvelerinden bahseder ve insanların keşke hasta olsam diyeceği bir eser olduğunu belirtir.
 
Evet Fakiriniz de yıllar içinde defalarca okudum. Gerçekten de hastalığın büyük bir nimet olduğunu, Rabbimin bir iltifatı olduğunu anladım ve hasta olduğuma çok şükrettim.
 
İlk okumam da Risale dili biraz ağır olduğundan sıkılmıştım ve yarısına gelmeden bırakmıştım. Aslında bu kitap gibi hem Osmanlı kelimelerinin anlamını veren, hem de açıklayıcı bilgiler olan bir kitap olsaydı, elimden bırakamazdım ve tam bir teselli olurdu.
 
Bu sebeple böyle faydalı bir eserin lüzumunu hissettik ve Allah’ın izniyle yazdık elhamdülillah.
 
İnşallah mahsun hastalara teselli olacaktır. Evet bu hastalık bana Allah’ın hediyesidir. Çünkü Hz. Mevlana, Allah sevdiği kuluna dert verir, Firavun’un bir kez bile başı ağrımadı, der.
 
İlerleyen sayfalarda çok kısa olarak Bediüzzaman Hazretlerinin hayat öyküsü vardır.
 
Yıllar önce bu eseri insanlara faydalı olmak için, bir blog sayfası açarak yayınlamıştık.
 
Şimdi ise Allah’ın izniyle, pek çok yakinen tanıdığımız hasta insanlara ve kanser gibi zor hastalıklarla mücadele eden kalbi kırık hastalara bir moral ve bir teselli olsun diye kitap olarak yazdık inşallah.
 
İnşallah Allah’a ve ahiret gününe inanan imanlı hastalara moral olacaktır.  Cenab-ı Allah tüm hastalarımıza acil şifa ihsan eylesin inşallah.
 
Celal Çelik    4 Aralık 2017
Ankara Sincan-Fatih
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder