11 Kasım 2012 Pazar

DÖRDÜNCÜ DEVÂ


 

DÖRDÜNCÜ DEVÂ

 



Ey şekvâcı (şikayetçi) hasta! Senin hakkın şekvâ değil, şükürdür, sabırdır. Çünkü senin vücudun ve âzâ ve cihazatın, (bedenin ve el, ayak, göz, kulak gibi organların) senin mülkün değildir. Sen onları yapmamışsın, başka tezgâhlardan satın almamışsın. Demek başkasının mülküdür. Onların mâliki, mülkünde istediği gibi tasarruf eder. (Senin vücudunun asıl sahibi olan Allah, organ ve cihazlarına dilediğini yapar.)

 

Bu Devada büyük islam alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Ey şekvacı (şikayetçi) hasta sabret ve şükret! diye başlıyor. Çünkü sen bedeninin sahibi değilsin, diyor. Organlarını sen mi yaptın, marketten SATIN MI ALDINKİ, HASTALANINCA ŞİKAYET EDİYORSUN, onların sahibi olan Allah, onlara istediğini yapar, şikayet etmeye hakkın yok, demek istiyor.

 

Yirmi Altıncı Söz’de denildiği gibi, (Risale-i Nur Külliyatı, Sözler isimli eserde) meselâ gayet zengin, gayet mâhir bir san'atkâr (çok zengin ve işinde uzman olan bir usta) , güzel san'atını, kıymettar (değerli) servetini göstermek için, miskin (fakir) bir adama modellik vazifesini gördürmek maksadıyla, bir ücrete mukabil (ücreti karşılığında) , bir saatçik zamanda , murassâ (kıymetli taşlarla süslenmiş) ve gayet san'atlı diktiği bir gömleği, bir hulleyi (elbise) o fakire giydirir. Onun üstünde işler ve vaziyetler verir. Harika envâ-ı san'atını (sanatının çeşitleri) göstermek için keser, değiştirir, uzaltır, kısaltır.

 

Bunu bir misal vererek açıklıyor Bediüzzaman Hazretleri… Diyor ki:

 

İşinde uzman bir moda tasarımcısı veya terzi var. BU TASARIMCI değerli kumaşlardan diktiği bir takım elbisesini üzerinde provalar yapmak için fakir bir adama ÜCRETİ KARŞILIĞINDA mankenlik yaptırıyor.

 

Acaba şu ücretli miskin adam, o zâta dese: "Bana zahmet veriyorsun, eğilip kalkmakla verdiğin vaziyetten bana sıkıntı veriyorsun. Beni güzelleştiren bu gömleği kesip kısaltmakla güzelliğimi bozuyorsun" demeye hak kazanabilir mi? "Merhametsizlik, insafsızlık ettin" diyebilir mi?

 

Modacı, elbise adamın üzerindeyken elbiseyi kesse, değiştirse, kısaltsa, eklese adam KIZABİLİR Mİ? Bana güzellik veren bu elbiseyi NEDEN KESİYORSUN DİYEBİLİR Mİ? Çünkü adam ücretini alacak.

 

Biz engelliler de Allah’a şikayet etmemeliyiz, HAKKIMIZ YOK. Bu göz, kulak, el, ayak, böbrek, vs. bizim değil ki. Sâni-i Zülcelâl (Celal ve yücelik sahibi sanatkar Allah)  onları istediği gibi değiştirir.

 

İşte, aynen bu misal gibi, Sâni-i Zülcelâl (Celal ve yücelik sahibi sanatkar Allah) sana, ey hasta, göz, kulak, akıl, kalb gibi nuranî duygularla murassâ olarak (süslenmiş olarak) giydirdiği cisim gömleğini (beden’e işaret) , Esmâ- i Hüsnâsının (Allah’ın güzel isimlerinin) nakışlarını göstermek için, çok hâlât (haller) içinde seni çevirir ve çok vaziyetlerde seni değiştirir.

 

Ama neden biliyor musunuz? İsimlerinin nakışlarını göstermek içinmiş. Yani aşağıdaki gibi.

 

Sen açlıkla onun Rezzâk (rızık veren) ismini tanıdığın gibi, Şâfî (şifa veren) ismini de hastalığında bil. Elemler, musibetler bir kısım esmâsının ahkâmını (Allah’ın güzel isimlerinin hükümlerini) gösterdikleri için, onlarda hikmetten lem'alar (parıltılar) ve rahmetten şuâlar (ışıklar) ve o şuâât (ışıklar) içinde çok güzellikler bulunuyor.

 

Bu göstermenin de gayelerinden birisi, halkın %90’ı sağlıklı insanlar, ibret alıp hallerine şükretsinler diyedir.  Yani bizlere bakıp şükretmeliler. Ama bu şükrün esası, biz engellilerin yaşadığı zorlukları çözmeye çalışmaktır.

 

Kaldıki, Cenab-ı Allah bir insana, MİLYONLARCA SAĞLIKLI insanın İÇİNDEN SEÇEREK engellilik verirse ve engelli sabredip şükrederse, o fakir modele ücreti verildiği gibi , Allah şükreden engelliye mükafatını verir.

 

Hemde nasıl verir bakın. Efendimiz SAV buyuruyor ki:

 

“(Ömrü) belâ ve hastalıkla geçen kişilerin kıyamet günü alacakları SEVAPLARI GÖRÜNCE, (Dünya hayatı refah ve huzur içinde geçen) SIHHATLİ kişiler, dünyada iken derilerinin makasla koparılmasını niyaz ederler.”

 

Ve bu Hadisi Şerif ile bu Deva’nın aşağıdaki son cümlesinin manası anlaşılıyor.

 

Eğer perde açılsa, tevahhuş (korku) ve nefret ettiğin hastalık perdesi arkasında sevimli, güzel mânâları bulursun.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder