19 Kasım 2012 Pazartesi

YİRMİ ÜÇÜNCÜ DEVÂ


 

YİRMİ ÜÇÜNCÜ DEVÂ

 


Ey kimsesiz, garip (gurbette yalnız olan), biçare (çaresiz) hasta! Hastalığınla beraber kimsesizlik ve gurbet, sana karşı en katı kalbleri rikkate (acıyıp yumuşamaya) getirirse ve nazar-ı şefkati (şefkatli bakışı) celb ederse (çekerse), acaba Kur'ân'ın bütün sûrelerinin başlarında kendini "Rahmânü'r-Rahîm" (çok şefkatli ve merhametli olan Allah) sıfatıyla bize takdim eden (sunan) ve bir lem'a-i şefkatiyle (bir şefkat parıltısıyla) umum (bütün) yavrulara karşı umum valideleri (anneleri), o harika şefkatiyle terbiye ettiren ve her baharda bir cilve-i rahmetiyle (şefkat ve merhametinin yansımasıyla) zemin yüzünü (yeryüzünü) nimetlerle dolduran ve ebedî bir hayattaki Cennet, bütün mehâsiniyle (güzellikleriyle) bir cilve-i rahmeti olan senin Hâlık-ı Rahîmine (merhametli yaratıcı olan Allah’a) imanla intisabın (bağlanman) ve Onu tanıyıp hastalığın lisan-ı acziyle (acizliğinin diliyle) niyazın (duan), elbette senin bu gurbetteki kimsesizlik hastalığın, herşeye bedel Onun nazar-ı rahmetini (merhametli bakışını) sana celb eder. (çeker)

 

Bu Devada Bediüzzaman Hazretleri, gurbette kimsesiz, yalnız olup çaresiz, mahsun hastalara seslenip teselli veriyor. Senin bu halini gören en katı kalplilerin bile gözleri yaşarıyor ve şefkatle bakıyorlar. İşte senin mahsun halin, en katı kalplileri bile yumuşatıyorsa, Rahmanür Rahim olan Allah nasıl şefkat etmesin. Elbette eder. 

 

Ve sen imanından gelen teslimiyetin ve bu hastalığının verdiği güçsüzlüğünle, her halini bilen merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ın merhametli bakışını çekersin. O rahmetki, bir parıltısı ile bütün anneler yavrularına şefkat gösterir. O rahmetin küçük bir yansımasıki, her bahar yeryüzünü nimetler ve çiçeklerle donatır. Bu ise yani Allah’ın merhametlİ bakışını çekmek, herşeye bedeldİr, diyor.

 

Madem O var, sana bakar; sana herşey var. Asıl gurbette, kimsesizlikte kalan odur ki, iman ve teslimiyetle (kendini Allah’ın iradesine bırakma) Ona intisap etmesin (bağlanmasın) veya intisabına ehemmiyet (önem) vermesin.

 

Bu paragraf ile teselliyi neticeye bağlıyor. Sen böyle bir merhametli Allah’ın rahmetini kendine çekiyorsun. Üzülme, Allah var, gam yok, diyor. Asıl acınması gereken garİp , İnançsız, İmansız olandır; veya imanı olsa da namaz, oruç, zekat, sadaka, gibi ibadetlerin yapılması konusuna önem vermeyendir. 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder